Dünyadaki Dünya Dışılıklar -3 | Ekin Çemberleri

Ne zaman gökyüzüne, yıldızlara ve aya baksak gizemli, dillendiremediğimiz bir biçimde baktığımız o yerlerde kendimize ait küçücük bir kırıntı, tarif edemediğimiz, dillendiremediğimiz bir bağlantı varmış gibi hissederiz. Ucu bucağı olmayan bu sonsuz boyuttaki evrende dünya gezegeninde yaşayan insan ırkı olarak yalnız mıyız? Sadece biz mi yaşıyoruz milyarlarca benzer gezegenin varolduğu bu devasa kosmosda? Ya milyonlarca, belki onbinlerce yıl önce bizden daha önce ortaya çıkmış başka yaşam formları varsa? Yalnız değilsek olası bu yaşam formları dünyayı ziyaret etmiş midir? Ziyaret ettilerse amaçları, ajandaları, planları ne?

Bu olası ziyaretlere dair yeryüzünde yüzlerce görsel ve yazılı kanıt bulunmakta. Keşfedilen bu kanıtların dışında henüz keşfedilmemiş ve keşfedilmeyi bekleyen onlarca, yüzlerce, binlerce kanıt daha olduğu gün gibi aşikar. İnsanlıktan saklanan, gizlenen bilgi ve belgeleri ise şimdilik bilmiyoruz.

1988 Ağustos'unda Erich von Däniken'ın meşhur eseri "Tanrıların Arabaları" ve "Tanrıların Ayak İzleri" kitaplarını okuyarak merak saldığım "Dünyadaki Dünya Dışılıklar" mevzusu ile ilgili düzinelerce kitap okudum, yüzlerce belgesel seyrettim. Bu blog yazımda sizlerle binlerce yıldır gözümüzün önünde duran, bir şekilde birileri yapmıştır diye geçiştirdiğimiz, belki de yüzleşmek istemediğimiz bu kadim kanıtları sorgulayacağım. İki kere iki dört eder ama bu herşeyi açıklamaz, lakin üç artı bir de dört eder. Sorgulamak, inanıp inanmamak, yorum getirmek serbest.

Ekin Çemberleri (Crop Circles)
1970'lerden bu yana sayıları her geçen gün artan, 2000'li yıllarda ise formasyonlarının boyutu ve karmaşıklığı artan çoğu zaman bir gecede oluşan ve bazıları bazıları karmaşık matematiksel ve bilimsel özellikler içeren ekin çemberleri(crop circles) tarlalara kim işliyor?


Ekin çemberlerinin içinde dolaşan kişiler çemberlerin içerisindeyken yada çemberlerden çıktıktan sonra farklı hisler duyduklarını bildirmişlerdir. Bu kişiler, çemberlerin içindeyken aşırı baş dönmesi ve mide bulantısı yaşadıklarını söylerler. Ekin çemberlerinin içindeyken kendilerinde iyileştirici güçler hissettiklerini iddia eden insanlar bulunmaktadır. Gizemli çemberler sadece insanları değil hayvanları da etkilemektedir. Yakın çiftliklerdeki büyükbaş hayvanlar çemberlerin ortaya çıkmasından saatler önce hırçınlaşmaya ve sinirli hareketler yapmaya başlamaktadırlar. Çemberler, aynı zamanda çevrelerindeki elektronik aletlerin bozulmasına neden olmaktadırlar. Çemberlerin üzerinde uçan uçakların içindeki elektronik donanımlarının zaman zaman arızalandığı söylenmektedir.


Çemberler, ortaya çıktıkları alanı tümüyle etkilemektedir; bir çemberin içindeki ve çevresindeki ekinlerin manyetik yapısı ve yaydığı enerji değişmekte, ürünlerin kromozomları ciddi dönüşümlere uğramaktadır. Manyetik alan değişimleri dolayısıyla bölgede pusulalar çalışmamaktadır. Çemberlerin ortaya çıktığı gecenin sabahı araba aküleri arızalanmakta, Geiger sayaçları bölgede oldukça yüksek oranlarda radyasyon belirlemekte, voltmetreler yüksek seviyede enerji oluşumu tespit etmektedirler. Bu enerji bölgede çok uzun bir süre boyunca, ekinler toplanıp yeni tohumlar ekildikten sonra bile kalmaktadır.


Ekin çemberleri üzerindeki bilimsel fikir birliği, insanlar tarafından aldatmaca, reklam veya sanat amaçlı olarak insan eliyle yapılmış olduklarını söylüyor. Bir diğeri iddia ise ekin çemberlerinin büyük kasırgalar, yıldırımlar gibi olağanüstü meteorolojik olayların bir sonucu olabileceği öne sürüyor, ancak bu doğal olayların herhangi bir mahsul çemberi oluşturduğuna dair bir kanıt bulunamamıştır.


Bir başka teori ise bu tuhaf geometrik şekillerin kaynağının dünya dışı olduğunu iddia ediyor. Endonezya Ulusal Havacılık ve Uzay Enstitüsü (LAPAN)'da astronomi ve astrofizik profesörü olarak görev yapan Thomas Djamaluddin “Bu 'şeylerin' bilimsel olarak kanıtlanamayacağına karar verdik.” diyor.


Kimbilir, 13,7 milyar yaşındaki sonsuz evrende, insan ırkı olarak dünyada geçen 50 bin yıldır yalnız olmadığımız fikri belki de tuhaf ekin çemberleri sanatının gizemi çözüldüğünde sona erecektir.


Akın Ülkü Sevinç
6 Nisan 2020


Yorumlar