Akın Ülkü Sevinç | Time Kocaeli Dergisi Köşe Yazısı | Mayıs 2018



Nikomedya Hoşgörü Fermanları
Oldukça derin, bir o kadar enteresan olaylarla dolu  ama bilinmesi gerektiği kadar bilinmeyen kent tarihi denizinde yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu sayımızda sizlere dünya tarihi için önemli dönüm noktalarından biri olan “Nikomedya Hoşgörü Fermanları”nı anlatacağım. 30 Nisan 311 yılında, kentimizin eski adı olan Nikomedya, Roma İmparatorluğu’nun başkentiyken, dönemin imparatoru Nikomedya’dan “Nikomedya Hoşgörü Fermanı | Edict Of Tolerance Of Nicomedia” yayınlar. O güne kadar Roma İmparatorluğu sınırları içerisinde pagan inanç hakimdir. Bu ferman gereği; herkes kendi dinini hoşgörü çatısı altında özgürce yaşayabileceği emredilir. Bu ferman, dünya tarihinde yayınlanan ilk hoşgörü fermanı olarak da tarihe geçmiştir. İlk fermandan 2 yıl sonra, içeriği genişletilerek ikinci bir ferman olan “Milano Hoşgörü Fermanı | Edict Of Tolerance Of Mailand” hoşgörü fermanı yine Nikomedya’dan yayınlanmıştır.
Nikomedya’yı Roma İmparatorluk başkenti yapan Diocletian’ın ardından yerine geçen Galerius imparatorluk içindeki sorunları görüşmek üzere Tuna Nehri kıyısında bulunan Carnuntum’da 11 Kasım 308 tarihinde Diocletian’ın da katıldığı bir toplantı düzenlemiştir. Toplantıda imparatorluk yeniden yapılandırılmış, doğuda Galerius ve Maximinus, batıda ise Licinius ve Constantine tarafından yönetilecek yeni bir tetrarşi(Dörtlü Yönetim) düzeni oluşturulmuştur. Bu süreç içerisinde dinsel inanç katliamları devam etmiş, ancak hristiyanlık bu şiddet karşısında daha fazla yayılmıştır. Bunun üzerine Galerius 311 yılı Şubat ayında Sofya’da mevcut imparatorları toplantıya çağırmıştır. Görüşmeler sonunda hristiyanlara karşı uygulanan şiddetin bir yarar getirmediği, hoşgörü ile davranılması gerektiğine karar verilmiştir. Böylece hıristiyanlara devlet yönetiminde görev vermeden sadece ibadetlerini özgürce yapmaları için 30 Nisan 311 tarihinde başkent Nikomedya’dan “Hoşgörü Fermanı” yayınlanmıştır.
İzmit Cumhuriyet Parkı içerisinde bulunan İzmit Hoşgörü Anıtı

Nikomedya Hoşgörü Fermanı;
“Halkın iyiliği ve rahatlığı için sağladığımız şeyler arasında, öncelikle Romalıların eski kanunları ve sosyal kurallarıyla her şeyi rahat bir duruma getirmeyi ve atalarının dini inançlarını benimseyen Hıristiyanlarında iyi bir duruma gelmelerini istedik. Çünkü herkes kendi isteğine göre kurallar koyduğu için, böyle bir ortamda insanlar atalarından ve köklerinden gelen inançları yaşayamadılar. Bu yüzden hayatları tehlike altındaydı ve birçok kez ölümle karşı karşıya kaldılar. Pek çoğu yine de kararlarında direndikleri için ve Hıristiyan tanrılarına hürmet edip tapmadıkları için ve biz herkese hoşgörüyle ve anlayışla yaklaşmak istediğimiz için düşündük ki herkese özgürlük sağlamalıyız. Bu sayede hem bir Hıristiyan olarak yaşamaya devam edebilirler hem de düzeni bozmadıkları sürece kendi dini toplantılarını yapabilirler. Mahkemelerin ne yapması gerektiğini bir başka bildiride anlatacağız. Bu hoşgörümüzden dolayı, kendi tanrılarına, bizim güvenliğimiz, ülkenin güvenliği ve kendi güvenlikleri için dua etmelidirler, böylece imparatorluk hiç bir taraftan darbe almaz ve onlar da evlerinde güven içinde yaşayabilirler.”
Nikomedya Hoşgörü Fermanı’ndan iki yıl sonra Batı İmparatoru Constantine ve Doğu İmparatoru Licinius 13 Haziran 313 tarihinde, Nikomedya'da 30 Nisan 311 tarihinde yayınlanan “Hoşgörü Fermanı”nı genişleterek tüm dinlere özgürlük politikasını kabul eden Milano Hoşgörü Fermanı'nı ilan etmişlerdir. Günümüzden yaklaşık 1.700 yıl önce yayınlanan “Nikomedya ve Milano Hoşgörü Fermanları” sayesinde tüm dinler için inanç özgürlüğü sağlanmış ve bu dönem insanlık için önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Antik İzmit Kentinin İsim Babası I. Nicomedes
Bir önceki yazımla birlikte sizleri İzmit tarihinde iz bırakan şahsiyetlerle tanıştırmaya başlamıştım. Bu şahsiyetlerden ilki İzmit’i fethederek Osmanlı topraklarına katılmasına sağlayan Sultan Orhan Gazi’ydi. Bu ayki yazımda Nikomedya kentinin isim babası I. Nicomedes’ten bahsedeceğim.
I.Nicomedes ikinci Bithynia Kralı olan I. Zipoetes'in tahta MÖ 278'de çıkan en yaşlı oğludur.  İki kardeşini öldürdükten sonra kendi hükümdarlığını başlatmış ancak daha sonra II. Zipoetes olarak bilinen üçüncü kardeşi ona karşı bir isyan başlatıp ve bir süreliğine Bithynia 'nın büyük bir kesiminde kendi bağımsız iktidarını sürdürmüştür.
Bithynia’nın önde gelen şehri olan Astakos uzun süre savaş tahribatına uğrayarak neredeyse aç ve susuz kalmıştı. Bunun üzerine I. Nikomedes Lysimakhos’un yakıp yıktığı Astakos’un yerine  yeni bir başkent kurmayı düşünerek bütün Bithynia kıyısının en güzel bir yerini bunun için seçti. MÖ 264’de karşı kıyıda kurduğu  bu kente, diğer helenistik krallıklarda olduğu gibi kurucu kral onuruna, Nikomedes ülkesi anlamında Nikomedia ismi verildi ve eski Astakos halkından geri kalanları buraya yerleştirildi . Bunlar arasında Zipoetes tarafından daha önce bir çok kolaylıklar tanınmış çok sayıda Yunanlı var idi. Bu durum yönetim ve hanedanın neden yunanlaştığının sebeblerinden biridir. Eusebios’a göreyse , Nikomedia, İÖ 262’de kuruldu  ve I. Nikomedes, Nikomedya’yı Lysimakhos’un tahrip ettiği Astakos’un yerine inşa etti. Ancak Libanios’a  göre de, kentin yapımına adanan adağın başka bir yerde yani körfezin karşı yakasında ve sonraki şehrin karşısında   sunulmuş olması nedeniyle, Nikomedes önceliğinin tahrip edilen Astakos’un yerinde yeni bir şehir inşa etmek olmasına karşın  bir kehanetin işareti ile kuzey sahilinde bir yer seçti.
I.Nikomedes zamanında, sınırları doğuda Sangarios/Sakarya ırmağının ötesine, güneyde de Nikaia/İznik’e dek genişleyen Bithynia’nın altın çağı idi. Pek çok istilalara uğramış olan  Byzantion da MÖ 269’da Bithynialılar tarafindan yağmalanarak ele geçirildi. I. Nikomedes’in yeni şehri kendine mesken tutması doğaldı . Karşısındaki Astakos olasılıkla sağlıksız bir yerdi.  Her iki şehir çok yakın olduğu için Nikomedia için de durumun dönemin sağlık koşulları açısından farklı olmaması gerekirdi.   Ancak Nikomedya çok verimli, yoğun meyvalık ve tarım alanları olan bir çevreye sahipti, denizinde çeşitli balıklar bulunmaktaydı.  Astakos’tan yeni kente göç ettirilenlere yurttaş ünvanı verildi.  Burası körfezin sonunda ve dünya ticareti bakımından önemli bir noktada idi ve bu şehri kurmakla da Bithynia kıralları o zamanki dünya ticaret ve uygarlığına açılan bir kapı oluşturmuş oluyorlardı. Nikomedes, Nikomedya prenseslerinden Kosingis ile evlendi, ondan üç çocuğu oldu.
Nikomedia kentinin isim babası I. Nikomedes

Sanata ve Mimariye Düşkün Bir İmparatordu
I.Nikomedes'in sanat ve mimariye çok hevesli olduğu bildirilmektedir. Knidos şehri için ünlü antik Grek heykeltıraş Praxiteles tarafından yapılmış olan Knidos Afroditi heykelini Knidos şehrinin bütün kamu borçlarını ödeme karşılığında satın almayı teklif ettiği yazılmaktadır. Nikomedes'in bıraktığı en önemli eser babası ve diğer Hellenistik hükümdarlar gibi yeni bir şehir kurup onun gelişmesi için kolonicileri yerleştirmesi idi. Bu şehir 46 yıl boyunca Roma İmparatorluğu başkentliği yapmış; altı yüzyıl Anadolu'nun zengin ve gelişmiş şehirleri arasında bulunmuştur ve günümüzde de İzmit şehri olarak bu önemli durumunu korumaktadır.
I.Nikomedes kendisine bir saray inşa ettirerek yeni kentini Bithynia krallığının merkezi yaptı. Kentte bir çok tapınak, sunak ve kamu binaları inşa edilirken geniş bayındırlık faaliyetlerinde bulunarak Helenistik kültürün Bithinya’ya  yerleşmesi, refah ve zenginliğin artması için olası her şeyi yapmıştır.  Krallığın gelişmesinde ülkenin doğu ve batısı arasındaki konumu ve orman zenginliği başlıca etken olmuştur. I. Nikomedes’in döneminde ünlü heykeltraş Bithynialı Doidalses’e aralarında meşhur Zeus Stratios kabartmalı sütunun da bulunduğu , tapınakları ve sarayını süsleyen heykeller yaptırdığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra, tarihi sanayide nam kazanmış Boethos ve oğulları Diodotos ile Menodotos da sarayına davet ettiği sanatkarlardandır.  Menedotos ve Diodotos Herakles’in bir heykelini yapmıştır.
I.Nikomedes zamanında krallık kendi sikkelerini kullanmaya başladı. Bronz sikke çok az bastırılmış olup, gümüş sikkelerinden Attika ağırlığındaki tetradrahmiler ile drahmilerin ön yüzlerinde, yaşlı kralının yüzünün iri ve kaba özellikleri vurgulanmış realistik bir portresi yer almaktadır. Tatradrahmilerin arka yüzlerinde bir kayada oturan Trakya Artemis’i Bendis yer almaktadır. Savaş tanrıçası fonksiyonu, sağ elinde tuttuğu iki mızrak ve kayaya dayalı bulunan kalkanıyla belirtilmiştir. Drahmilerin arka yüzünde aynı pozisyonda betimlenmiş Ares bulunmaktadır.
İlk karısı Kosingis’in I. Nikomedes’e kötü bir şaka yaptığı için vahşi köpeği tarafından ısırılarak ölmesi  sonrası Nikomedes, karısı için taştan bir mezar yaptırıp  yukardan aşağı altın yaldızla kaplattı.  Ancak bir süre sonra Etazeta/Ditizele adında bir kadınla evlendi. Bu kadın çocuklara o kadar kötü davrandı ki, en büyükleri olan Zielas son Ermenistan kralının yanına gitmek zorunda kaldı. I. Nikomedes yönetiminin son zamanları hep mutlu geçti. Buna karşı Suriye krallarının  düşmanları tahrik için girişimleri başarılı olamadı; otuzaltı yıl yönetimde kaldıktan sonra, ilk hanımından olan çocuklarına, ikinci karısından Prusias adındaki oğlu lehine yönetim haklarını devrettirerek öldü.  Öldüğünde ülke Helenistik devletler siyasetinde önemli bir role sahip olmuştu.
Ayrıca Zipoetes’in kral ünvanını aldığı MÖ 298 yılını başlangıç olarak kabul eden ve ay isimlerinin ülkenin en tanınmış oniki tanrısı isimleri ile tanımlandığı takvimi de uygulamaya başlayan I. Nikomedes’dir. Onun zamanı Bithynialılar ve özellikle de Nikomedialılar için  olağanüstü bit yapılaşma ve gelişme dönemi idi. I. Nikomedes gerek savaş gerek barış dönemlerinde aynı güç ve bilgeliğe sahip, olumlu siyaseti ile diğer kavimler arasında hak ettiği yeri alabilen bir kişiliğe sahipti. Aslında dışarıya karşı tamamen hellenistik bir kral görüntüsü verirdi. Kaldı ki, Bithynia kralları arasında ilk Yunanca isim taşıyan da o idi. Yine,  diğer Yunan hükümdarlar gibi Atina’daki Olympia’ya kendi fildişi heykelini   göndermesi yanı sıra ilk olarak Bithynia’ya özel, Grek tarzında kral sikkeleri bastırdı. Ne yazık ki bu sikkelerden başka, o zamana ait anıtlardan hiç biri ele geçmemiştir.

Akın Ülkü Sevinç
5 Nisan 2018
Time Kocaeli Dergisi

Yorumlar