İnsanoğlunun Covid-19 - Koronavirüs İle İmtihanı | Nisan 2019



Hayatın olağan akışı içerisinde herkes işine gidiyor, kafelerde oturuyor, açık alanlarda gezinti ve piknik yapıyor, her dalda spor müsabakaları oynanıyor, konserler, sinemalar, tiyatrolar tüm hızıyla devam ediyor, dünya üzerindeki milyonlarca insan istediği şehre ve ülkeye uçakla, trenle, otobüsle seyahat ediyor iken birdenbire, yavaş yavaş değil rahatsız edici bir hızla tüm kıtalara yayılan bir virüsle yüzleşmek durumunda kaldık. 125 nanometre büyüklüğündeki bu meçhul ve habis virüs dünyaya adeta dur dedi.

İlk olarak Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıktığı söylenen Coronovirüs diğer adıyla Covid-19 önce Avrupaya ardından Amerikaya ve tüm kıtalara bulaştı. Şubat ayının ortasına kadar özellikle Avrupa ülkelerinde fazla ciddiye alınmayan Covid-19 salgını adeta insanoğluna diz çöktürdü. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) 11 Mart 2020 tarihinde pandemi ilan etti. Dünyada hiçbir gücün yaptıramayacağı ve şok edici bir biçimde okullar, kafeler, restoranlar, oteller, spor ve güzellik merkezleri kapandı, spor müsabakaları, festivaller, konserler hatta olimpiyatlar  ertelendi, her türlü seyahat minumum seviyeye indi. Dünyanın büyük bir bölümü belirsiz bir süreliğine kendi içinde karantinada. Her geçen gün vaka ve ölü sayısının katlanarak arttığı salgın bu yazıyı yazdığım Nisan ayının ilk günü itibarıyla özellikle İtalya, İspanya ve Fransa'da büyük kayıplar verdirmeye devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri için yapılan öngörüler ise daha da vahim. Zengin-fakir, ünlü-ünsüz, genç-yaşlı tanımayan bu virüs büyük bir tsunami dalgası gibi dünyanın her bölgesine yayılmış durumda. Bugün itibarıyla dünya genelinde Covid-19 vaka sayısı 1 milyona, ölen sayısı ise 50 bine yaklaşmış durumda.




Türkiye'de ise diğer avrupa ülkelerine göre daha geç başlayan Covid-19 salgını şimdilik aşırı derecede korkutucu rakamlarda olmasa da tıp uzmanlarının belirttiği üzere, sosyal mesafeyi koruma, temastan kaçınma ve izolasyon önlemlerinin halk tarafından yeterince dikkate alınmaması ve uygulanmaması durumunda ileriki haftalarda sıkıntı yaratabilecek gibi görünüyor. Televizyondan izlediğimiz kadarıyla bazı kentlerde cadde ve sokaklarda olmaması gereken kalabalıklar görüyoruz. Bu virüsün şakası olmadığını tüm dünya her gün her saat her dakika bizzat yaşayarak öğrendi ve öğrenmeye devam ediyor. Her gün akşam saatlerinde Sağlık Bakanlığı'nın açıklayacağı Covid-19 istatistiklerini, umarım bugün çok artmamıştır temennisiyle takip ediyoruz. 


Ve birgün, - umarım en kısa süre içerisinde - bu virüsle başa çıktığımız, artık hayatın eski alışılagelmiş moduna döndüğümüz zaman (CÖ)Covid-19'dan önce ve (CS)Covid-19'dan sonra şeklinde yeni bir zaman dilimi tarifi kullanmaya başlayacağız. Doğanın kanunu gereği dünyaki düzensizlikler yeni düzenler yaratmak zorunda kalacak. Çünkü Covid-19'dan sonra çalışma biçimleri, eğitim yöntemleri, sosyal yaşam, alışveriş yöntemleri, spor dünyası, güvenlik politikaları, üretim sistemleri, seyahat biçimleri, temizlik ve hijyen kuralları, yeme-içme alışkanlıkları başta olmak üzere ve en önemlisi tıp dünyasındaki tüm paradigmalar tekrar gözden geçirilecek, alınacak radikal kararlar sonucunda yapay zeka ve robotik çözüm yöntemlerinin yavaş yavaş ön plana çıkacağı bambaşka bir yaşam biçimine merhaba diyeceğiz. 

Binlerce yıl önce insanoğluna masmavi yemyeşil bir dünya teslim edildi. Ve maalesef insanoğlu bu gezegene öyle hor davrandı ve öyle zararlar verdiki belkide doğa bizi kendimize getirmek, biz nerede yanlışlar yaptık dedirtmek için sağlam bir tokat attı. Umarım bu salgından sonra gerekli dersleri çıkarır, dünyamıza daha şefkatli daha insanca davranırız. Biliyoruz ki - en azından şimdilik - gidecek başka bir gezegen yok. Binlerce yıldır üzerinde yaşadığımız dünyaya sahip çıkalım ...!

Akın Ülkü Sevinç
1 Nisan 2020

Yorumlar